Üreme sağlığında “yaşam boyu yaklaşım” önemlidir. 15-49 yaş “doğurganlık dönemi” gebelik ve doğumla ilgili olay ve istenmeyen sonuçların en fazla yaşandığı dönemdir. Bu nedenle 15-49 yaş kadın izlemlerinin yapılması sağlık açısından olmazsa olmaz bir hizmettir.
Bu kapsamda Bakanlığımızca ülke genelinde aile hekimleri tarafından 15-49 yaş kadın izlemleri yapılarak 15-49 yaş kadınların sağlık açısından değerlendirilmesi sağlanmaktadır.
“Sağlıklı bir neslin oluşması sizlerin elinde!
Sağlığınız için gereken 15- 49 yaş kadın izlemlerinizi yaptırınız.”
“15 -49 YAŞ İZLEMİNDE ÜREME SAĞLIĞI HİZMETLERİ ÇOK ÖNEMLİDİR.”
Yaptıracağınız 15 -49 yaş izlemi ile;
- Kadın sağlığı konusunda danışmanlık alabilir,
- Sağlığınızı tehlikeye atacak, yaşam kalitenizi düşürecek riskli durumların tespitini yaptırabilir,
- Gebelik istiyorsanız gebelik öncesi danışmanlık hizmeti alabilir,
- Erken dönemde gebeliğinizin tespitini sağlayabilir,
- İstenmeyen gebeliklere engel olabilir,
- Anne ve bebek sağlığı açısından gerekli olan gebelikleriniz arasındaki süreyi ayarlayabilir,
- Gebe kalmak istemediğinizde gebeliği önleyici yöntemler hakkında danışmanlık alabilirsiniz.
“18 yaşından önce, 35 yaşından sonra, 2 yıldan kısa aralıkta, 5 ve daha fazla sayıdaki gebelikler anne ve bebek sağlığı açısından tehlikeli olabilir”
Programın amacı; anne sağlığı hizmetlerinin niteliğini ve niceliğini artırarak anne adaylarının güvenli, kaliteli doğum hizmetine ulaşmalarını sağlamak amaçlanmıştır.
Anne, bebek ve aile dostu modelde, mahremiyete dayalı tek kişilik “Doğum Üniteleri”nin oluşturulması esas alınmıştır. Normal doğumu özendirmek, müdahale oranlarını azaltmak hedeflenmektedir. Yanında uygun bir refakatçi ile gebeler kendilerini rahat, ev ortamında hissedebilmeli, hareket özgürlüğü sağlanabilmelidir.
Yayınlanan Anne Dostu Hastane Kriterleri şunlardır;
1-Anne adayının güvenli, kaliteli gebelik izlemi ve doğum hizmeti alması tabii haktır.
- Bu hizmet verilmesinde, anne adayının kültür ve geleneklerine uygun hareket edilmeli, mahremiyetine ve otonomisine önem verilmeli, anne ve bebek odaklı olmalıdır.
- Gebe ve lohusa takipleri güncel bilimsel kriterlere göre hazırlanmış olan yazılı takip protokollerine uygun olarak yapılmalıdır.
2-Verilen hizmet, gebelik öncesi danışmanlık, doğum öncesi ve sonrası bakım ve danışmanlık hizmetlerini kapsamalıdır.
- Gebeler doğumun planlanmasına katkıda bulunabilmelidirler.
- Gebe ve yakınlarına doğum şekilleri, muhtemel yarar ve zararları anlatılmalı, verilecek ilaçlarla, yapılacak tetkik ve müdahaleler, gebenin yarar ve zararları konusunda doğru bilgilendirilmesini esas alan bir hizmet modeli içinde sunulmalı, gebe ve yakınlarına gebelik ve doğumla ilgili bilgi sunacak materyaller (yazılı, görsel, maketler, modeller vs) olmalıdır.
- Doğum öncesi bakım ve danışmanlık hizmeti verilirken “Bilgilendirilmiş Onam Formu” okutulmalı ve imzalatılmalıdır.
3-Kurumlarda poliklinik, eğitim, danışmanlık ve doğum hizmeti verilen ortamlar standartlara uygun hazırlanmalıdır.
- Kurumlar 7 gün 24 saat hizmet verebilen, anne ve bebek ihtiyaçlarına göre düzenlenen ünitelerden oluşmalıdır.
- Doğum üniteleri ulusal denetimlerle sınıflandırılmış olmalı ve kurumlar sağladıkları bakımın kalitesinden sorumlu olmalıdır.
- Her gebe ile birebir ilgilenen, onlarla iyi iletişim kuran yeterli sayı ve kalitede sağlık personeline sahip olmalıdır.
- Kurumlar güvenli kan nakli ve hastane enfeksiyonu açısından gerekli tedbirleri almalıdır.
4-Mahremiyet beklentileri itina ile karşılanmalı, hijyen ve konfor standartları yüksek tutulmalıdır.
- Gebe kendini rahat, ev ortamında hissedebilmesi için, yanına seçebileceği uygun bir refakatçi kabul edebilmelidir.
- Servislerde gebeye fiziksel ve duygusal destek birebir olmalı ve bu desteğe kolaylıkla ulaşılabilmelidir.
- Travay sırasında pozisyon kısıtlaması olmamalı, istediği pozisyonda yatabilmeli, odada rahatça yürüyebilmeli, hareket edebilmelidir.
- Annelerin aktif pozisyonlarda ıkınmaları teşvik edilerek, doğum gerçekleştirilmelidir.
5-Kanıta dayalı olmayan müdahaleler rutin olarak uygulanmamalıdır.
- Beslenme ve sıvı alımı kesilmemelidir.
- Lavman, traş gibiişlemler rutin olarak uygulamamalıdır
- Erken amniyotomi, sık tuşe, üretral kateter uygulanmamalıdır.
- Kurumun sezaryen oranı, kabul edilebilir minimum ve maksimum seviyeleri aşmamalıdır.
6-Hizmet sunumu için gerekli olan insan kaynakları ve lojistik destek optimum düzeyde olmalıdır.
- Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası hizmetler multidisipliner yaklaşım ile donanımlı bir ekip tarafından verilmelidir.
- Yüksek riskli gebelere yaklaşım konusunda eylem planı olmalıdır.
- İsteyen hastalara doğum analjezisi hizmeti sunulabilmelidir.
7-Acil obstetrik durumlarda sevk kriterlerine uyulmalıdır.
- Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası hizmetlerin yönetiminde devamlılık gözetilmelidir.
- Gebelik, doğum ve lohusalığa bağlı bir komplikasyon nedeniyle müracaat eden gebeler hemen kabul edilip gerekli tıbbi müdahale gecikmeksizin yapılmalıdır.
- Hasta stabilize edildikten sonra sevk edilmelidir.
- Sevk, 112 ile irtibata geçilerek yapılmalıdır.
- Sevk edilen kurum, sevk eden kuruma vakalarla ilgili geri bildirim yapmalıdır.
8-Doğum hizmeti anne ve bebek odaklı olmalıdır.
- Bebek Dostu Hastane kriterlerine uyulmalıdır.
- Anne ve ailelerin doğan bebeklerini kucaklamaları ve dokunmaları sağlanmalı ve devamı desteklenmelidir.
- Lohusa normal doğum sonrası en az 24, sezaryen doğum sonrası en az 48 saat hastanede kalmalı, postpartum bakım almalıdır.
9-Hizmet sunanların bilgi ve beceri kapasitesini güçlendirmeye yönelik aktiviteler planlanmalı ve uygulanmalıdır.
- Hizmetiçi eğitimlerin sürekliliği sağlanmalıdır.
- Doğum Öncesi Bakım, Acil Obstetrik Bakım, Doğum ve Sezaryen Eylemi, Doğum Sonu Bakım Yönetim Rehberlerinin kullanımı konusunda izleme değerlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
- Klinik protokol ve akış şemaları doğru ünitede, görülebilen bir yerde bulunmalıdır.
- Bünyesinde çalışan hekim ve diğer sağlık personelinin bu prensip ve ilkeleri benimsemeleri ve bilgilendirilmeleri sağlanmalıdır.
- Çalışanlar referans materyallere 24 saat erişebilmelidir.
10-İstatiksel analizler yapılmalı, çıktıları değerlendirilmelidir.
- Merkezler, sunulan hizmetlerin nitelik ve niceliğine yönelik kayıtları elektronik ortamda düzenli ve doğru bir şekilde tutmalıdır.
- İstatistiksel veriler internet ortamında yayınlamalı, tüm kurumların ve vatandaşların erişimine açık tutulmalıdır.
- Mate rnal ve perinatal mortalite ve morbiditeleri dikkatlice izlenmeli, bu amaçla düzenli geribildirim toplantıları yapılmalıdır.
Program kapsamında Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu ve Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile ortaklaşa çalışmalar devam etmektedir. Çalışmalar sonucunda kriterleri yerine getiren hastanelere Anne Dostu Hastane ünvanı verilecektir.
Gebelik, doğum eylemi ve lohusalık esnasındaki komplikasyonlar, gelişmekte olan ülkelerde üreme yaşındaki kadınlar arasında önde gelen ölüm ve sakatlık nedenidir.
Çok boyutlu bir kalkınma göstergesi olarak anne ölüm düzeyi, üreme sağlığı hizmet sunumu kalitesi ile yakındanilişkilidir.
Ülkemizde 2003 yılından bu yana uygulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nda da anne ve çocuklara özel önem verilmesi öncelikli konular arasında yer almıştır. Bu çerçevede yapılan çalışmalar sonucunda anne ve bebek ölümlerinde önceki yıllara göre çok daha yüksek oranlarda azalmalar sağlanmıştır.
A-Birinci İzlem (İlk İzlem)
Gebeliğin ilk 14 haftası içerisinde yapınız. İlk ziyaretinizde sizinle ilgilenen sağlık personeli; kişisel bilgilerinizi (yaş, akraba evliliği mi, eğitim düzeyi vb.), ailenizdeki sağlık öyküsünü, alışkanlıklarınızı, tıbbi ve gebeliklerinizle ilgili önceki ve mevcut bilgilerinizi alır. Sizi fiziksel olarak muayene edip laboratuvar testleri yapar (idrar tahlili, kan tetkiki, gerekli gördüğü diğer tahlilleri yapar)
Sağlık personeli size bu haftada şu konularda bilgi verir:
- Anemi tespit edildiğinde tedavi dozunda demir başlayabilir.
- 12. Haftadan itibaren 1200 IU (9 damla) günlük tek doz D Vitamini Preparatı başlamanızı ve emzirme dönemince almanız önerilir.
- Anemi yoksa 16. gebelik haftasından itibaren demir desteğine başlamanız ve doğum sonu 3ay devam etmeniz tavsiye edilir.
- Tetanoz bağışıklaşması yapılıp yapılmadığı sorgulanır gerekiyorsa tetanoz toksoid aşısını yaptırmanızı sağlar. (Tetanoz bağışıklaşması 12. haftadan itibaren yapılabilir.)
Ayrıca;
- Yorgunluk
- Bulantı ve kusma
- Sık idrara çıkma
- Baş dönmesi
- Varis ve hemoroid
- Kabızlık
- Mide yanması
- Bacaklarda kramplar
- Nefes darlığı
- Ciltteki değişiklikler
- Memelerde hassasiyet
- Vajinal akıntı
- Meme başındaki glandlarda belirginleşme
- Kolostrum salınımı
- Aşırı tükürük salgılanması
- Toprak vb. yeme konularinda bilgi verilir. _
Aşağıdaki konular ile ilgili de danışmanlık verilir.
- Beslenme ve diyet
- Fiziksel aktivite ve çalışma koşulları
- Gebelikte cinsel yaşam
- Hijyen ve genel vücut bakımı
- Ağız ve diş sağlığı
- Sigara alışkanlığı
- Alkol alışkanlığı ve madde bağımlılığı
- İlaç kullanımı
- Tetanoz toksoid immünizasyonu
- Gebelikte tehlike işaretleri:
- Vajinal kanama
- Konvülziyon (Sara nöbeti gibi kasılmalar)
- Başağrısı ile beraber görmede bozulmaAteş ve/veya ciddi güçsüzlük
- Ciddi karın ağrısı
- Solunum güçlüğü veya sık solunum
- Suyunun gelmesi
- Yüz, el ve bacaklarda şişme
B-İkinci İzlem(18-24. haftalar)
- Gebeliğin 24-26. haftaları arasında glukoz tarama testinin yapılması önerilir.
- Obstetrik Ultrasonografi yapılması önerilir.
Birinci izlemdekilere ek olarak ayrıca aşağıdaki konular ile ilgili de danışmanlık verilir.
- Fetus hareketlerinin hissedilememesi
- Hızlı kilo alımı
C-Üçüncü İzlem (28-32. Haftalar)
- Mevcut gebelik öykünüz alınarak fiziksel muayeniz yapılır. _
Birinci izlemdekilere ek olarak ayrıca aşağıdaki konular ile ilgili de danışmanlık verilir.
- Fetus hareketlerinin hissedilememesi
- Hızlı kilo alımı
- Doğum eylemi ve doğum
- Doğumun nerede ve kim tarafından yapılacağının planlanması
- Anne sütü ve emzirme
- Postpartum aile planlaması danışmanlığı
D-Dördüncü İzlem (36-38. Haftalar)
Birinci izlemdekilere ek olarak ayrıca aşağıdaki konular ile ilgili de danışmanlık verilir:
- Fetus hareketlerinin hissedilememesi
- Hızlı kilo alımı
- Doğum eylemi ve doğum
- Doğumun nerede ve kim tarafından yapılacağının planlanması
- Anne sütü ve emzirme
- Postpartum aile planlaması danışmanlığı verilir.
Gebeliğin Ilk 3 Ayında Sık Karşılaşılan Sorunlar | Tüm Gebelik Dönemlerinde Sık Karşılaşılan Sorunlar | Gebeliğin Son 3 Ayında Sık Karşılaşılan Sorunlar |
Bulantı kusma | Kabızlık ve gaz problemleri | Mide yanması ve reflü |
Tükrük salgısında artma | Diş eti problemleri | Kas krampları |
| Vaginal akıntıda artma | Ödem |
| Memelerde Hassasiyet | Solunum sıkıntısı |
| Sık idrara çıkma ve idrar kaçırma | Sırt ve bel ağrısı |
| Bayılma hissi | Uykusuzluk |
| Varis ve hemoroidler | Ellerde rahatsızlık |
| Cilt problemleri | |
| Yorgunluk | |
Gebelikte Tehlike Belirtileri ve Yapılması Gerekenler
Vajinal Kanama:
Gebeliğin hangi haftasında meydana gelirse gelsin vajinal kanama mutlaka değerlendirmesi gereken bir durumdur. Kanama çok hafif, koyu veya açık olsa da vakit kaybetmeden derhal doktora başvurulmalıdır.
Hazneden Ani Bebek Suyunun Gelmesi:
Gebeliğin hangi haftasında meydana gelirse gelsin, miktarı ne olursa olsun hazneden sıvı gelmesi durumunda doktora başvurulmalıdır.Gebelerde sıklıkla idrar kaçırması da olabilir. Bu durumla karıştırılmamalıdır.
Rahim Kasılmaları:
Hamilelikte kasık ağrısı sık görülen bir şikayettir, çoğu zaman rahmin büyümesine bağlı olur ve gebelikte normal bir durumdur.
Gebeliğin son aylarında Braxton-Hicks kontraksiyonları denilen yalancı doğum ağrıları da karın ağrısı hissedilmesine sebep olabilir. Bu kasılmalar düzensiz ve hafif şiddette olmasıyla, dinlenmek ve ağrı kesicilerle geçmesiyle gerçek doğum sancılarından ayrılır. Eğer kasılmalar sık ve şiddetli geliyorsa ve geçmiyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Gerçek doğum sancıları doğum eylemi belirtisi olabilir.
Karın Ağrısı:
Gebeyi rahatsız edecek, geçmeyen karın ağrıları mutlaka hekim tarafından değerlendirilmelidir. Apandisit, safra kesesi iltihabı,mide ülseri gibi birçok neden karın ağrısı nedeni olabilir.
Gebeliğin son üç ayında karnın sağ üst kısmındaki ağrı; baş ağrısı, bulantı, kusma, bulanık görme, ve tansiyon yükselmesi gibi şikayetlerle beraber ise gebelik zehirlenmesinin işareti olabilir.
Ateş:
Vücut ısısının birkaç kez ölçümde 38.0 derecenin üzerine çıkmasına yüksek ateş denir. Gebeliğin hangi haftasında meydana gelirse gelsin yüksek ateş mutlaka değerlendirilmesi gereken bir durumdur, normal değildir ve bir enfeksiyon belirtisi olabilir. Mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Doktora başvurmadan ateş düşürücü ilaçlar almaktan kaçınılmalıdır. Çünkü ilaçların bazıları gebeliğe zararlı olabilir ayrıca bu durumda sadece ateşi düşürmek yetmez ateşe sebep olan durumun da tedavisi gerekir.
Gebeliğin ilk aylarında yüksek ateş, bazı yapısal anormalliklere ve düşüğe sebep olabilir.
Gün Aşımı:
Süresi son adet tarihinin ilk gününden itibaren 42 haftanın ötesine uzayan gebelikler gün aşımı olarak kabul edilir. Bu durumda olası riskleri ortadan kaldırmak için gebe doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Hipertansiyon:
Gebelikte sistolik kan basıncı ≥ 140 mmHg ya da diastolik kan basıncı ≥ 90 mmHg tespit edilmesi yüksek tansiyon olarak tanımlanmaktadır.
Böyle bir durumda derhal doktora başvurulmalıdır.
Yüksek tansiyona eşlik eden idrarda protein atılımı varsa gebeliğin sonlandırılmasını gerektirebilen gebelik zehirlenmesi (preeklamsi) ortaya çıkar. Bu durumda gebe mutlak doktor kontrolü altında olmalıdır.
Eklampsi; gebelik zehirlenmesi olduğu bilinen bir hastada kasılma nöbetleri, koma veya her ikisinin ortaya çıkmasıdır. Kasılma nöbetleri, ağız çevresindeki yüz çekilmeleriyle başlar. Daha sonra yaygın kasılmalar ortaya çıkar. Ortalama 1 dakika sürer. Kasılmalar sırasında solunum durur. Hemen tedavi edilmesi gereken acil bir durumdur.
Bebek Hareketlerinin Azalması veya Olmaması:
12 saatlik dönemde 10’dan az bebek hareketi olması anormal sayılmaktadır. Böyle bir durumda derhal doktora başvurulmalıdır.
Solunum Güçlüğü:
Astımı, kalp hastalığı gibi ciddi nedenlerden ayırt etmek gereklidir. Öksürük ve göğüs ağrısınaasimetrik bacak bulguları da eşlik ediyorsa önem verilmeli ve derhal doktora başvurulmalıdır.
Baş Ağrısı:
Gebelikte ve doğum sonrası dönemde yeni başlangıçlı baş ağrısı sıklıkla migren ya da gerilim tipi baş ağrısı olsa da, kafa içine ait bir problemin ilk bulgusu da olabileceği unutulmamalıdır.
Yeni başlangıçlı ciddi baş ağrısında, derhal doktora başvurulmalıdır.
Doğum Çantası Hazırlama:
- Anne adayı doğum için hastaneye giderken yanına alacaklarını erken doğum riski de düşünülerek gebeliğin 7. ayında tamamlamış olması tercih edilir.
- Anne için: Önden düğmeli gecelik (2 adet), sabahlık (2 adet), pijama (2 takım), iç çamaşırı (çok sayıda), emzirme sütyeni (2 adet), hırka yada şal, çorap (3 çift), hijyenik ped (2–3 paket), altı kaymayan terlik, şampuan, sabun, diş fırçası ve macunu, vücut losyonu, el havlusu, banyo havlusu, peçete, kolonya, tarak, küçük el aynası, küçük yastık bulunmaktadır.
- Bebek için: En küçük boy çocuk bezi ( 1 paket), zıbın ( 3 adet), uzun kollu tulum veya pijama takımı ( 3 adet), çorap (2 çift), başlık ( 2 adet), mevsime uygun yelek veya hırka (1-2 adet), bebek battaniyesi, bebek mendili ( bol miktarda), bebek önlüğü ( 2 adet), kirli çamaşır torbası, bebe şampuanı, yumuşak havlu, burun temizleme aspiratörü ve bebe yağı bulunmalıdır.
- Ayrıca gebelik süresince yapılan tetkiklerin sonuçlarını, doktorun ve hastanenin telefon numaralarını yanına almaları faydalı olacaktır.
Aile, toplumun temeli ve çekirdeğidir. Sağlıklı nesillerin yetiştirildiği bir ocak, sevgi, saygı, sadakat ve güven ortamının tesis edildiği bir müessese, karşılıklı hak ve ödevlere sahip bireylerin oluşturduğu bir kurumdur.
Sağlıklı nesiller bu yuvada yetişir. Eşler için huzur, paylaşım çocuklar için terbiye, sevgi ve şefkat ocağı olan ailenin son derece önemli olduğu inkâr edilemeyecek bir gerçektir.
Evlenme, eşler arasında birlikte yaşamaya ve karşılıklı yardımlaşmaya da imkân veren ve taraflara karşılıklı hak ve ödevler yükleyen bir sözleşmedir. Nesli çoğaltır ve korur. Bir toplulukta aile ne kadar sağlam ve sağlıklı temellere oturur ise o aileden meydana gelen toplum da o nispette sağlam ve sağlıklı olur.
Sağlıklı ailelerde üyeler, aile iletişiminden memnundur; çatışma azdır, gelişimsel değişikliklere kolay ve başarılı bir biçimde uyum sağlar, stresli olaylarla baş edebilirler. Bu ailelere “sağlıklı aile”, “iyi işlevsel aile” veya “optimal aile” denilir. Ancak ailelerin hiçbir zaman sorunla karşılaşmayacağını söylemek doğru olmaz. Bu aileler bir kriz karşısında çabucak kendilerini toparlayabilirler. Aile sisteminde çok az problem olur ve bütün normal şartlarda fonksiyonlarını yerine getirirler.
Sağlıklı Ailenin Özellikleri Şunlardır:
- Sağlıklı aile üyeleri birbirleriyle açık, tamamlayıcı, uygun iletişim kurarlar,
- Aile üyeleri birbirine güvenir, dürüst ve içten yaklaşır,
- Ailedeki haklar, görevler bütün aile üyelerinin kabul edeceği biçimde dağıtılır,
- Aile üyeleri kendilerine saygılıdır ve olumlu benlik algıları vardır.
Evlilik Kararı Vermiş Çiftler:
- Karşılıklı saygı ve sevgi duymalı
- Arkadaş olabilmeli
- Birbirlerine bağlı olmalı ve güven duymalı
- Sadık olmalı
- Doğacak çocukların yetiştirilmesi konusunda ortak fikirlere sahip olmalı
- Çatışma çözmeyi başarma ya da geliştirme becerisine sahip olmalı
- Geleceğe dair ortak ideallere sahip olmalı
- Birbirlerinin kişisel amaçlarını ve başarılarını desteklemeli
- Dini – politik görüşlerinde ortaklık olmalı veya farklılık durumunda birbirlerinin görüşlerine saygı göstermeli
- Birbirlerine duygusal ve fiziksel şiddet uygulamamalı
Evlilik Öncesi Danışmanlık Programı ile; evlilik öncesinde kadın ve erkeklere üreme sağlığı konularında gerekli düzeyde bilgi, tutum, davranış kazandırmak üzere;
- Sağlıklı aile yapısı, üreme sağlığı, gebeliği önleyici yöntemler, bulaşıcı hastalıklar, akraba evliliği ve genetik geçişli hastalıklarla (kalıtsal kan hastalıkları- hemoglobinopati) ilgili danışmanlık hizmeti verilmesi,
- Kişilerin olası riskler, sonuçları ve korunma yolları konularında bilinçlendirilmesi,
- Gebelik isteği ile başvuran çiftlere de gebelik öncesi danışmanlık verilmesi,
- Anne ve bebek ölümlerinin önlenmesi açısından, risk oluşturabilecek durumların gebelik öncesinde tespit edilmesi ve erken önlem alınmasının sağlanması amaçlanmıştır.
Evlilik Öncesi Danışmanlık Kapsamında;
- Güvenli Annelik
- Gebelik Öncesi Danışmanlık ve Gebelik
- Gebelikte Danışmanlık
- Doğum Öncesi (Gebelik Döneminde) Bakım
- Normal Doğum ve Sezaryen
- Postpartum (Doğum Sonu Dönemde) Bakım
- Gebeliği Önleyici Yöntemler
- Kalıtsal Kan Hastalıkları (Hemoglobinopati)
- Kan Uyuşmazlığı
- Akraba Evliliği
- Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar
Konularında sağlık kurum ve kuruluşlarından danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Bebek ve eşinin rahimde kasılmaların başlaması, rahim ağzının açılması ile 38-42 gebelik haftaları arasında, anne vücudundan ayrılarak doğum kanalı yoluyla doğmasıdır.
Normal Doğumun Avantajları;
- Doğum sürecinde vücut tarafından salgılanan hormonlar sayesinde doğum sonrası sütünüz hemen gelir ve bebeğinizi kısa sürede emzirilebilirsiniz
- Bebeğinizle aranızdaki duygusal bağı daha kısa sürede kurabilirsiniz
- Doğumdan sonra günlük hayatınıza daha kısa sürede dönebilirsiniz
- Normal doğum, doğum sayınızı sınırlandırmaz
- Hastanede kalış süreniz sezaryene oranla daha kısadır
- Normal doğum yaptığınızda bebeğinizde solunum sıkıntısı görülme ihtimali sezaryene göre daha azdır
- Normal doğumda annede hastalık/sakatlık ve ölüm riski sezaryene göre daha azdır.
Sezaryen, bebeğin annenin karın duvarı ve rahmine yapılan kesi ile karından doğurtulmasıdır.
Sezaryen, normal doğumun sezaryen ile doğumdan daha riskli olduğu özel durumlarda anne ve/veya bebek hayatını kurtarmak için uygulanan bir ameliyattır. Sezaryen ile doğum cerrahi bir müdahaledir. Anne ve bebek sağlığına olumsuz etkileri göz önüne bulundurulduğunda tıbbi nedenler dışında yapılmamalıdır.
“SEZARYEN NORMAL DOĞUMUN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR.”