Yaşlı Sağlığı
02 Mart 2019

thumb shutterstock 375550711Ağzında ağrı, kötü ve eksik dişleri olan, çiğneme veya yutma zorluğundan yakınan ve uyumsuz proteze sahip yaşlı bireylerde çiğneme fonksiyonu olumsuz olarak etkilenecek ve beslenme yetersizliği görülecektir. Bu nedenle yaşlılık döneminde;

  • Dişlerde ve ağız dokularında ağrı ve enfeksiyon
  • Ağız kuruluğu
  • Çiğneme bozuklukları
  • Dil hareketlerinde kısıtlanma
  • Ağız içi yara
  • Ağız açıklığında kısıtlanma
  • Diş etlerinde kanama
  • Diş çürükleri
  • Ağız dokuları ile uyumu bozulmuş ve ağrıya neden olan protezler
  • Renk değiştirmiş, dişleri aşınmış, sık sık kırılan protezler gibi durumlarla karşılaştığınızda diş hekiminize danışınız.

Ağız sağlığınız ile ilgili öneriler;  

  • Her yemekten sonra dişlerinizi fırçalayınız.
  • Fırçanızı en az üç ayda bir değiştiriniz. thumb shutterstock 92524372
  • Fırçanız dişlerinizin arasını iyi temizleyemez. Bu yüzden, ara yüz temizliğini, diş ipi ve ara yüz fırçası ile yapınız. Benzer şekilde, kron ve köprü gibi sabit protezlerin temizliği sırasında, normal diş fırçasına ek olarak, ara yüz fırçası ve diş ipi kullanılabilir. Dişler fırçalandıktan sonra dil de fırçalanmalıdır, dilin temizliği için üretilmiş özel dil temizleyicileri de kullanılabilir. 
  • Size en uygun olan diş fırçasını, fırçalama yöntemini, diş ipini ve ağız gargarasını diş hekiminize sorunuz.
  • Öğün aralarında şekerli gıda tüketiminden kaçınınız. Eğer, şekerli gıda aldıysanız ve diş fırçalama olanağınız yoksa en azından ağzınızı suyla çalkalayınız.
  • Portakal ve limon gibi yüksek oranda asit içeren meyvelerin tüketiminden sonra dişlerin hemen fırçalanması yerine, ağzın su ile çok iyi çalkalanması gerekmektedir. Diş fırçalama işlemi bir süre sonra yapılmalıdır. Aksi takdirde, dişlerde aşınma ortaya çıkacaktır.
  • Ağız kuruluğunuz varsa, şekersiz sakızlar ve nemlendirici ajanlar sizi rahatlatabilir.
  • Ağız kuruluğu, ayrıca, protezlerin tutuculuğunu da olumsuz yönde etkiler, gün içinde bir kaç kez suyla gargara yaparak bu sorunu çözmek mümkündür.
  • Ağız hastalıklarının genel sağlığınızı etkileyebileceğini unutmayınız. Düzenli diş hekimi kontrollerini aksatmayınız.




thumb shutterstock 168744332İdrar kesesi basıncının idrar tutmayı sağlayan kas yapılarının oluşturduğu basıncı geçmesi ile idrar yolundan vücut dışına istemsiz olarak çıkması durumudur. Yaşlılarda %15-50 oranında izlenir. Yaşlanma ile idrar kesesi işleyişinde bir takım değişiklikler olur.

Bunlar:

  • Bazı sistemik hastalıklara bağlı olarak idrar kesesinin işleyişi bozulabilir (Şeker hastalığı gibi)
  • Yaşlı bireylerin zihinsel kapasitesi, hareket yeteneğindeki azalma idrar tutabilme ve idrar yapma yeteneği üzerine olumsuz etki yapabilir,
  • Yaşlılarda gece idrar çıkışında artış olur,
  • İdrar tutmayı sağlayan adale yapılarında güçsüzlük ortaya çıkar,
  • Yaşlanmaya bağlı sinir sistemi etkilenmesi ile idrar hissinin algılanması gecikebilir,
  • İdrar kesesinde istenmeyen kasılmalar ortaya çıkar,
  • İdrar yolu önünde prostat gibi tıkayıcı bir engel büyümeye başlar.

 

İdrar Kaçırma İçin Yaşlılık Döneminde Risk Faktörleri

thumb shutterstock 577911568

  • Yaşlanma,
  • Kullanılan ilaçlar,
  • Geçirilmiş ameliyatlar,
  • Ek sinir sistemi hastalığı varlığı, 
  • Şişmanlık,
  • Travma,
  • Kabızlık,
  • Doğuşsal anormallikler,
  • İdrar yolu iltihapları,
  • Prostat büyümesi,
  • Kısıtlı hareket yeteneği

İdrar Kaçırma Durumundan Korunma veya Hafif derecede İdrar Kaçırması Olan Olgularda Yapılması Gerekenler

  • Ek hastalık varsa kontrol altına alınmalıdır,
  • Sıkışma tipi idrar kaçırma yakınması olan hastalarda sıvı kısıtlaması ve kalça adalelerinin çalıştırılması gibi yaklaşımlar önerilir,
  • İşeme eğitimi verilerek programlı idrar yapılması öğretilir,
  • Kabızlığı önleyici beslenme önerilir,
  • İdrar kaçırma türüne göre ilaç tedavisi yapılabilir,
  • İdrar kaçırmaya neden olabilecek ilaç kullanımı varsa ilgili doktor önerisi ile değiştirilebilir,

Gerekli durumlarda sonra veya vücut dışı cihazlar kullanılabilir

thumb shutterstock 757384105

Saçlarımızın beyazlaması gibi gözümüzde de yaşlanmayla ilgili değişiklikler olur. Yaşlanmaya bağlı olarak gözlerimizde ortaya çıkabilecek değişiklikler; 

Presbiyopi (Yaşa bağlı yakını görme bozukluğu):

  • Yaşa bağlı yakını görme bozukluğudur, genellikle 40’lı yaşlarda çıkar.
  • Göz merceği yaşlanır ve yakına odaklanamaz.
  • Yakına bakışta görme bulanıklığı gelişir.
  • Görme bozukluğu genellikle gözlük ile düzeltilir. Kontakt lens, lazer, göz içine lens konulması diğer tedavi uygulamalarıdır.

Göz Kapağı Sorunları

  • Göz kapağı düşüklüğü (pitoz); kapak dokusunun elastikiyetini kaybetmesine bağlı göz kapağının aşağı düşmesidir. Görmeyi engelliyorsa ameliyatla düzeltilebilir.
  • Kapakların içe (entropiyon) ya da dışa dönmesi (ektropiyon) yaşlanmaya bağlı görülebilir. Tedavisi ameliyattır.
  • Cilt kanseri; kapak kenarında iyileşmeyen yaralar uzun süreli şişlikler şeklinde görülebilir. Erken dönemde göz hekimine başvurulması gereklidir.

Kuru Göz

  • İnsan yaşlandıkça gözyaşı üretimi azalır.
  • Batma, yanma, kuruluk hissi, kızarıklık olur.
  • İlerledikçe kum varmış hissi oluşur.
  • Yaşlanma dışında romatizmal hastalıklar, göz kapağı hastalıkları, başka hastalıklar için kullanılan ilaçlar ( tansiyon, allerji, kalp, mide ilaçları gibi) nedeniyle de gelişebilir.
  • Tanısı, muayene ve bazı testlerle konulur.
  • Tedavide, genellikle suni gözyaşı damlaları verilir.

Ağlar Şekilde Göz Sulanması

  • Gözyaşı kanal tıkanıklığı sebebiyle görülmektedir.
  • Tedavisi, ameliyattır.

Uçuşmalar

  • Okurken, ekrana bakarken gözün önünde uçuşan gölgelerin ortaya çıkmasıdır (sinek uçuşması).
  • Genellikle 40 yaşından sonra görülür. Katarakt ameliyatı olanlarda, miyop gözlerde ve travma hikayesi olan gözlerde daha erken ortaya çıkar.
  • Aniden ve yoğun şekilde ortaya çıkarsa hekime başvurulmalıdır.
  • Retinada (göz dibinde) yırtık veya kanama nedeniyle olmuş olabilir. Kısa sürede muayene gereklidir.

Işık Çakmaları

  • Şimşek çakması şeklinde hissedilir.
  • Retina yırtığı habercisi olabilir.
  • Kısa sürede göz muayenesi gereklidir.

Ailesinde göz hastalığı olanlar ve risk grubundakiler daha sık muayene olmalıdır. Hastalığın ilerlemesi beklenmemelidir. Bazen tek bir muayene hastalığın erken yakalanması için yeterlidir. Kendi önlemlerinizi alın ve özellikle;

  • Sigaradan uzak durun,
  • Yeterli ve dengeli beslenin
  • Güneş gözlüğü, siperli şapka kullanın
  • Hastalıklarla ilgili bilgi edinin

thumb shutterstock 493145806

Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma, işitme organında da görülür, işitme duyusu gün geçtikçe zayıflar. Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkabilecek duyma sorunları;

Yaşlılık Tipi İşitme Kaybı (Presbiakuzi)

İşitme kaybı duyma yetisinin azalması veya tamamen yitirilmesidir. Yaşlılık tipi işitme kaybının üç temel nedeni olduğu söylenmektedir.

  1. Kulağa giden damarların özelliklerini yitirip artık eskisi gibi kan taşıyamaması,
  2. İşitme sinirinin yaşla birlikte özelliğini kaybetmesi,
  3. Beyindeki işitme merkezinin özelliğini ve işlevini yitirmesidir.

Yaşlılık Tipi İşitme Kaybı Diğer Özellikleri

  • İşitme kaybı genellikle 60 yaş üstünde başlar.
  • Her iki kulakta olur ve simetriktir.
  • Sıklıkla, rahatsız edici olarak algılanmayan bir çınlama da eşlik edebilir.
  • Bu tip işitme kaybı altmış 65-74 yaşları arasında her 4 kişiden birinde ve 75 yaşın üzerinde her iki kişiden birinde ortaya çıkmaktadır.
  • Başlangıçta konuşmayı anlamada değişiklik gözlenmez. Zamanla sessiz harflerin anlaşılması bozulur.
  • Daha sonrada konuşmayı anlama eşiğinde düşme ortaya çıkar. (Hastalar bunu duyuyorum ama anlamıyorum şeklinde ifade ederler.)
  • Konuşmaları tam anlayamadıkları ve sözleri tekrarlattıkları için yavaş yavaş sosyal hayatın dışına itilirler.
  • Sıklıkla her iki kulakta birden aynı anda ve kademeli olarak görülmesi nedeniyle yaşlılık tipi işitme kaybı hastaları işitme duyularını yitirmekte olduklarını fark edemeyebilirler.

Yaşla birlikte azalan yakını görmenin çözümü yakın gözlüğü, azalan işitmenin çözümü ise işitme cihazıdır. Yaşlılık tipi işitme kaybınız varsa işitme cihazı için KBB doktorunuza başvurunuz.

Kulak Çınlaması (Tinnitus)

Çınlama (tinnitus), hastanın dışardan herhangi bir sesli uyaran olmaksızın anormal ses algılanması olarak tanımlanır. Tinnitus hastalık değil bir şikayettir. Yaşlıların %33’ünü etkileyen ve işitme sisteminin en yaygın şikayetidir. Hastalar ses için (vızıldama, su çağıltısı, ıslık sesi gibi) değişik tanımlamalarda bulunabilirler. Çoğu insan nadiren tinnitusu fark eder ve genellikle sessiz ortamlarda fark edilir. Bu gibi durumda, KBB doktoruna başvurulması gerekir.

Kulak Kiri (Buşon)

Yaş ile dış kulak yolu cildinde deri altı dokusunun incelmesiyle deri incelir ve bezlerin salgısı azalır. Kulak kirinin yapısı değişir. Sertleşir ve miktarında azalma olur. Kulak yolundaki kılların kalınlığı ve sıklığı artar. Bu nedenlerle kulak yolunun salgısının dışarı atılması güçleşir Dış kulak yolu girişinde birikir ve kulak tıkacı oluşur. Bu durum işitmede geçici kayıplara neden olur.

Tedavi

Kulak kirinin temizlenmesidir.

Yaşlanmayla birlikte;

  • İşitme zamanla azalmaya başlar.
  • Kulaklarda uğultu, çınlama olabilir. Bunlar doğal yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Ancak bu tip şikayetler başka hastalıkların da habercisi olabileceğinden mutlaka hekime başvurulmalıdır.
  • Kulak yolunun doğal salgısı hastalık olarak algılanmamalı ancak birikip kulak yolunda tıkaç oluşturuyorsa tedavi edilmesi gerekir.
  • İşitme sağlığımız için bilinçsizce ilaç kullanmayın ve hekiminize başvurun.
  • Mümkün olduğunca yüksek sesli ve gürültülü ortamlardan uzak kalalım.

Demans; ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır. Hafızada bozukluk, günlük yaşam aktivitelerinde ilerleyici gerileme, çeşitli psikiyatrik semptomlar ve davranış bozukluklarıyla karakterizedir. Alzheimer hastalığı demansın en sık nedenidir.

 İnsan Belleğinin Normalden Demansa Kadar Evreleri:

  1. Normal
  2. Basit unutkanlık
  3. Hafif Bellek Bozukluğu
  4. Demans

Demans yaşlılarda sık görülen bir sorundur. Hastalık başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden yaşlılıkta izlenen unutkanlık normal olarak görülmemelidir. Alzheimer ilerleyici bir hastalıktır. Günümüzde mevcut olan ilaçlar ile erken yakalanan vakalarda son noktaya gidiş süresi uzatılmakta, hastanın öz bakım süresi uzatılıp bakıcı yükü azaltılmaktadır.

Unutkanlığın altından öncelikle sıklıkla modern yaşam tarzının getirdiği ruhsal sıkıntılar ve hastalıklar (depresyon, anksiyete, uyum bozukluğu gibi) aranmalıdır. Bazı vitamin eksiklikleri (B12 ve folat) ve guatr bezi bozuklukları da unutkanlığa neden olabilir ve araştırılması gereklidir.

Demans hastaları genel olarak erken, orta ve ileri olmak üzere üç evreye ayrılır. Hastalar zaman içerisinde erken evreden ileri evreye ilerlerler. Evreler arası geçiş süreleri hastadan hastaya farklılık göstermekle birlikte ortalama 2-5 yıldır. Alzheimer hastalığında başlangıçta hafif bir unutkanlık vardır. Örneğin hasta randevularını, yemeğin altını, bakkaldan alacaklarını unutmaya, namazda rekâtları karıştırma, duaları unutma başlamıştır. Alışveriş listesi, yapılacak işler listesi gibi listeler yapılmaya başlanır. Zamanla unutkanlık giderek artar ve hasta yeni olayları hiç kaydedemeye başlar. Örneğin beş dakika önce sorduğu soruyu tekrar tekrar sorabilir. Torunlarının isimlerini unutabilir. Koyduğu eşyaların yerini hatırlamaz.

Demans evrelerinde gözlenen genel özellikler:

Erken Evre thumb shutterstock 264060908

  • Unutkanlık, kelime bulmada zorluk
  • Kişilik değişikliği
  • Hesaplamada zorluklar
  • Eşyaları kaybetme, yerini karıştırma
  • Soru veya cümlelerin tekrarı
  • Kişi, yer ve zaman kavramının karıştırılması

Orta Evre

  • Bellek kaybında artış
  • Uygunsuz kelime kullanma
  • Basit bakım yetenekleri kaybolur
  • Kişilik değişikliği, gece-gündüz ayırımının kaybı
  • Uzak akraba, arkadaş hatırlayamama
  • İletişim zorluğu
  • Aşırı sinirlilik, amaçsız gezinme, hayal görme

İleri Evre

  • Beslenmede yetersizlik
  • İdrar ve dışkı kaçırma
  • Hareket yeteneğinde kayıp-yatağa bağımlılık
  • Son dönemde tüm hareket, konuşma ve yeme fonksiyonlarının kaybı.

Demanslı hastalarda unutkanlık dışında davranış bozuklukları da görülebilir. Hastalar daha önceden olmayan bir şekilde içlerine kapanabilir, isteksiz, şevksiz görülebilirler. Uykusuzluk veya tam tersi uykuya düşkünlük başlayabilir. Hastalar uğraş ve hobilerini terk edebilir. Hasta televizyon seyretmek, kitap gazete okumak, komşuya gitmek gibi daha önce yapılan faaliyetlere ilgisiz kalabilir. Hasta yakınları artık onu tanıyamadıklarından şikayet ederler (Benim annem böyle değildi, babam böyle yapmazdı gibi). Eskiden çok güzel yemek yapan kişi, lezzetsiz yemekler yapabilir. Karmaşık alet kullanımı zorlaşır. Para hesabında güçlük olabilir. Bankamatikten para çekmek, fatura yatırmak hastalar için zor veya yapılamaz işler haline gelebilir.

Bunlar ile beraber bir takım psikiyatrik bulgular da olabilir. Hastalar olmayan şeylerden bahsedebilir, onları gördüğünü, işittiğini söyleyebilir. Akrabaları dahil herkesten şüphelenmeye başlar. Yakınlarını hırsızlıkla, kendini aldatmakla suçlayabilir.

Demans Hastasında Sağlığı Koruma Önlemleri:

  • Düzenli egzersiz
  • Diğer medikal hastalıkların takibi
  • Yıllık influenza aşısı, 5 yılda bir pnömokok aşısı
  • Ağız ve diş hijyeni
  • Gözlük gereksinimi
  • İşitme problemleriyle başa çıkma
  • İleri evrede:
  • Beslenme desteği
  • Su ihtiyacının karşılanması
  • Deri bakımı

Demans kişinin değil, ailenin hastalığıdır. Demanslı hastaların yakınlarına da büyük görev düşmektedir.


 

Bakım Verenlere Düşen Görevler:

  • Hastanın bakımı
  • İlaçlarının verilmesi
  • Destek tedavilerinin uygulanması
  • Hastanın genel sağlığı ve hayat kalitesinin sağlanması
  • Ev içinde güvenliliği sağlamak
  • Maddi işlerde yardım
  • Bakıcı tükenmişliği yaşamamak için sosyal dayanışma ve destek.